Bu içeriğimde Engellilik ve Sağlamcılık: Toplumsal Bakış Açıları ve Çözümler hakkında biraz anlatımda bulunmak istiyorum.
Engellilik, bireylerin fiziksel, zihinsel, duyusal veya psikolojik işlevlerinde yaşadığı kısıtlılıkları ifade eder. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınlamış olduğu Dünya Engellilik Raporu verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i bir tür engellilik ile yaşamını sürdürmektedir. Türkiye’de ise Ulusal Engelliler Veri Bankası’nın paylaştığı kesin olmayan sonuçlar doğrultusunda nüfusun yaklaşık yüzde 13’ünün hastaneye başvurarak engelli raporu alan bireylerden oluştuğunu göstermektedir.
Bu durum, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda önemli etkilere sahiptir ve engelli bireylerin hayatlarını büyük ölçüde şekillendirmektedir.
Engellilik Tanımı ve Türleri
Engellilik, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı toplumda diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen bireyi ifade eder.
“Engellilik, Bir Hastalık Değildir. Bireyin, İnsanlık Durumudur.”
Engelliliğin türlere ayrılması ülkelerde ve literatürde farklılık gösterse de genel olarak yedi tür ile açıklanmakta fayda var. Bunlar; ortopedik engelli, görme engelli, işitme engelli, zihinsel engelli, dil ve konuşma engelli, ruhsal ve duygusal hastalığı olanlar ile süreğen hastalığı olanlar şeklinde sıralanabilir.
1.Ortopedik Engelli
Kas ve iskelet sisteminde yetersizlik, eksiklik ve fonksiyon bozukluğu olan kişidir. El, kol, bacak gibi organların işlevini yerine getirememesi, felç durumları, kalça çıkıklığı, ortopedik engel türlerindendir (Öztürk, 2011: 20).
Ortopedik engelliler, başkalarının bakım ve desteğine kısmen veya bütünüyle ihtiyaç duyabilmektedir.
2.Görme Engelli
Bir kişinin, günlük hayatını etkileyen ve gözlükle düzeltilemeyen kalıcı görme kaybı olduğunda ve tek ya da iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı, görme de azalma olması durumuna görme engelli olarak kabul edilir. Kısaca tam veya kısmi anlamda görme duyularından yoksun olan kişilere görme engelli denilmektedir.
Görme kaybına bağlı olarak göz protezi kullananlar, renk körlüğü yaşayanlar, gece körlüğü bulunanlar, şaşılığı olanlar ve çeşitli nedenlerle görme kaybı yaşayanlar-az görenler bu gruba girmektedir.
3.İşitme Engelli
İşitme kaybının getirmiş olduğu iletişim problemlerinin oluşturduğu bir engel durumudur. Doğuştan ya da sonradan işitmesinin tamamını ya da bir kısmını kaybetmiş kişilere işitme engelli denilmektedir.
4.Zihinsel Engelli
Doğumdan önce, doğum sırasında veya sonrasında çeşitli nedenlerle zihinsel gelişimi veya aktiviteyi yavaşlatma, duraklatma veya tersine çevirme sonucunda anormal davranış, sosyal uyum, duygu ve hareketler sergileyen kişiyi ifade eder.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin 4. Maddesinde zihinsel engellilik, hafif, orta, ağır ve çok ağır olmak üzere 4 grupta incelenmektedir. Küçük zihinsel engelli, kavramsal, sosyal veya pratik adaptasyonu olan bir kişi, eğitim hizmetleri için özel desteğe ihtiyaç duyan küçük bir zihinsel engele sahip olarak kabul edilir, ancak bu hizmetler yetersizlikleri nedeniyle büyük talep görmektedir. zihinsel engelli kabul edilir. Söz konusu yetersizlikleri nedeniyle öz bakım becerileri de dâhil olmak üzere yaşamın her alanında tutarlı ve yoğun özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyaç duyan bireyler ağır derecede zihinsel engelli olarak tanımlanırken, zihinsel yetersizliği yanında başka yetersizliklerinin de bulunması durumunda yaşam boyu bakım ve gözetime ihtiyaç duyan bireyler ise çok ağır derecede zihinsel engelli olarak sınıflandırılmaktadır (http://orgm.meb.gov.tr/, 2006).
5.Dil ve Konuşma Engelli
Çeşitli sebeplerden dolayı konuşamayan veya konuşmanın hızında, akıcılığında, ifadesinde bozukluk olan ve ses bozukluğu olan kişidir. İşittiği halde konuşamayanlar, gırtlağı alınanlar, konuşmak için alet kullananlar, kekemeler, afazi, dil-dudak-damak-çene yapısında bozukluk olanlar dil ve konuşma engelli olarak sayılabilir.
6.Ruhsal ve Duygusal Engelli
Duygu, düşünce ve davranışlarındaki normal dışı ve farklı görüntüler nedeni ile günlük yaşam aktivitelerini tamamlamada, kişiler arası ilişkilerini devam ettirmede zorluk yaşayan bireylere ruhsal ve duygusal engelli denilmektedir.. Bipolar, Depresyon, şizofreni gibi hastalıklar bu gruba girmektedir.
7.Süreğen Hastalık
Kişinin çalışma kapasitesi ve fonksiyonlarını tam kullanmasını engelleyen, sürekli bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır. Kanser hastalıkları arasında kan ve kalp-damar hastalıkları, solunum hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, idrar yolu ve üreme hastalıkları, deri ve deri hastalıkları, kanser, endokrin bozuklukları, zihinsel ve davranışsal bozukluklar ve sinir sistemi hastalıkları yer alır.
Engellilik ve Sağlamcılık: Toplumsal Bakış Açıları ve Çözümler
Engellilik ve Sağlamcılık: Toplumsal Bakış Açıları ve Çözümler konusuna geçmeden önce engellilik hakkında ve engellilik türleri ile ilgili bilgiler vermeye çalıştım. Engellilik ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadan Engellilik ve Sağlamcılık: Toplumsal Bakış Açıları ve Çözümler konusunu anlatmanın çok yararlı olmayacağını düşündüğüm.
Sağlamcılık ve Toplumsal Önyargılar
Sağlamcılık (ableism), engelli bireylere yönelik ayrımcılık ve önyargıları ifade eder. Sağlamcı bakış açısında, engelli olmayan bireylerin özellikleri “norm” kabul edilir ve bu normun dışındaki bireyler eksik veya yetersiz olarak görülür. Bu bakış açısı, engelli bireylerin eşit fırsatlara erişimini zorlaştırır ve onları sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda dışlar. Sağlamcılık çeşitli şekillerde kendini göstermektedir.
- Dil ve İletişim: Engelli bireyleri aşağılayıcı terimlerle tanımlamak veya onların ihtiyaçlarına duyarsız bir dil kullanmak yaygındır. Örneğin, “özürlü” veya “sakat” gibi terimler yerine “engelli” veya “farklı yeteneklere sahip” terimlerinin kullanılması daha saygılı bir dil kullanımını sağlar.
- Erişilebilirlik: Kamu alanlarının ve hizmetlerin engelli bireyler için erişilebilir olmaması, sağlamcılığın en yaygın biçimlerinden biridir. Binaların, toplu taşıma araçlarının, parkların ve diğer kamusal alanların erişilebilir olması engelli bireylerin topluma tam katılımını sağlar.
- İstihdam: Engelli bireylerin iş bulmada karşılaştıkları zorluklar, sağlamcılığın önemli bir başka boyutudur. Birçok işyeri, engelli bireylere uygun düzenlemeler yapmadığı için bu bireyler iş bulma veya kariyerlerinde ilerleme konusunda engellerle karşılaşmaktadır.
- Eğitim: Eğitim alanında engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak destekleyici politikaların eksikliği, sağlamcılığın bir başka örneğidir. Örneğin, özel eğitim ihtiyaçlarına sahip çocukların uygun eğitim materyalleri ve öğretmenlerle desteklenmemesi, bu çocukların akademik başarılarını ve sosyal entegrasyonlarını olumsuz etkiler.
Toplumsal Çözümler ve Farkındalık
Engellilik ve sağlamcılık konularında toplumsal farkındalığın artırılması, engelli bireylerin karşılaştığı zorlukları hafifletmek için ilk adımdır. Eğitim programları, kamu spotları ve medya kampanyaları, sağlamcılığın zararları konusunda toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayabilir.
Ayrıca, yasal düzenlemelerle engelli bireylerin haklarının korunması ve eşit fırsatlara erişimin sağlanması büyük önem taşır. Engelli bireyler için erişilebilirlik standartlarının belirlenmesi ve uygulanması, iş yerlerinde engelli çalışanlara yönelik destekleyici politikaların geliştirilmesi ve eğitimde engelli bireylere yönelik özel programların yaygınlaştırılması bu konuda atılabilecek önemli adımlardandır.
Sonuç olarak:
Engellilik ve sağlamcılık, toplumsal yaşamın her alanında dikkate alınması gereken önemli konulardır. Engelli bireylerin eşit fırsatlara sahip olabilmesi için toplumsal farkındalığın artırılması, yasal düzenlemelerin yapılması ve erişilebilirliğin sağlanması gerekmektedir. Böylece, engelli bireylerin yaşam kalitesi yükseltilerek, toplumun her bireyinin potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesi mümkün hale gelecektir.
Yusuf TOKMUÇ-Kariyer ve Gelişim Blogumda: Engellilik ve Sağlamcılık: Toplumsal Bakış Açıları ve Çözümler hakkında anlatımda bulunmaya çalıştım. İçeriği beğendiyseniz daha fazla kişiye ulaşması için paylaşmayı, içeriğe katkı sunmak isterseniz de aşağıda yer alan yorum bölümüne fikir ve görüşlerinizi bırakmayı unutmayın.
0 Yorum